Satınalma Dergisi Mayıs 2025, Yıl:13, Sayı:149 Yayında
Değerli yöneticiler,
ABD-Çin ticaret görüşmeleri sonrasında, işlerin hızla tekrar yoluna girmesini beklemek kolay olamayacaktır. “Yoluna girmesi” ifadesinden anlaşılan, alışıldığı gibi ticaretimize kaldığımız yerden aynı şekilde devam edelim ise bu pek mümkün değil gibi.
ABD yönetiminin yüksek tarife ve ona bağlı çok sayıda hamlesinin özünde, Çin ekonomisinin her alanda dünyaya hakimiyet kurmasının önüne geçilmesi amacı vardır. Çin’i yakalamanın mümkün olmadığının farkına varılmıştır. ABD tarafında ithalatçılarda, Çin tarafında ise ihracatçılarda tarifelerde gevşeme beklentisi olsa bile Trump yönetimi “bir şeyler almalıyız” düşüncesindedir. Gerilimi başlatan, sonrasında ise hızla derinleştiren ABD tarafının müzakere sürecini domine edeceği açıktır.
Eğer arka planda yürütülen bir müzakere yok ise ticaret görüşmelerinin önemli sonuçlar üretmesini beklemediğimi belirtmeliyim. İlk görüşme daha çok karşılıklı olarak talep ve beklentilerin öğrenilmesi şeklinde geçecektir. Toplantı sonrasında masaya gelen taleplerin maliyetleri ve karşılanabilme düzeyi ile ilgili olarak, her iki taraftaki ekiplerin, kendi içlerinde çalışması gerekecektir.
Drewry Konteyner Endeksi mayıs ayı verilerine baktığımızda, Şangay – Roterdam güzergahında % 45, Şangay – Los Angeles güzergahında ise % 32’lik düşüşleri görmekteyiz. Dünya ticaretinde siparişlerin yönünü kestirebilmek hayli zorlaştı. Talep tahminleri ve envanter planlamaları birçok sektörde bozulmuş durumda. Satınalma Dergisi Mayıs 149. sayımızda konuyu tedarik zinciri perspektifinden incelemeye gayret ettik.
Şirket Tedarik Zinciri Risk Envanterini Güncellemeliyiz.
Tedarik zinciri iş çevremizde bu yıl risk, dayanıklılık, kaos, kesinti, belirsizlik, bozulma, adaptasyon, istikrarsızlık, güven (-sizlik) vb. sözcükleri fazlasıyla kullanacağız. Gündem sadece ABD-Çin rekabeti de değil artık. Güven erozyonu artık her yerde. Türbülans olmaması mümkün değil.
Bu dönemde ekonomimize, sektörümüze, şirketimize bir şey olmaz demek fazlasıyla iyimser bir okuma olur. Sorunlar çok boyutlu ve karmaşık. Konu ciddi. “Enseyi karartmayalım” iyimserliğinden hızla sıyrılıp riskler ve senaryolar üzerine çalışma mecburiyetindeyiz. Şirket tedarik zinciri risk envanterini hızla güncellemeliyiz. Rekabet gücümüzün korunması adına tedarik zincirlerinde bozulmaları; olasılıklar ve etkilerini içeren raporlama alışkanlığını kazanmalıyız.
Küresel ekonomi ve tedarik zincirlerinde yaşanmakta olan dalgalanmaları anlayabilmek, bozulmaların doğrudan ve dolaylı etkilerini analiz edebilmek için tecrübeli kadrolara ihtiyacımız var. Bu nedenle şirketlerimizin birincil önceliği nitelikli kadrolarını korumak olmalıdır.
Günümüzde ürün, bilgi ve para akışları bambaşka bir çerçevede ele alınıyor. Tedarik, üretim, operasyon, dağıtım ve pazar tarafında her gün bir sürpriz yaşanıyor. Risk azaltma stratejileri ve dayanıklılık konularında doğru karar alacak sağlam ekiplere ihtiyacımız var. Türbülansın yoğun olduğu zamanlarda nitelikli kadrolarımızı, güvenilir yöneticilerimizi rakibe ya da yurtdışına kaptırma lüksümüz olmadığına inanıyorum.
Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Programları
Şirketlerimize sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi ve yeşil satınalma uygulamalarında destek oluyoruz. Stratejik satınalma ve kategori yönetimi, tedarikçi performans değerlendirme, yöneticiler için stratejik müzakere (ileri seviye), harcama analitiği, sözleşme yönetimi ve sektörel kontrat incelemeleri alanlarında eğitim hizmetleri sunuyoruz. Fabrikanızda bire bir (1-1) ve grup eğitimleri gerçekleştiriyoruz.
Dijital Üyelik ile tüm ekibinizi geliştirebilirsiniz.
Firma olarak dergi arşivine (149 sayı), e-kitap, sektör raporları ve gelecek bir yıl boyunca 12 sayıya erişim sağlayın. Dijital dergi aboneliği için https://satinalmadergisi.com/dijital-islem-merkezi/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Katkı veren tüm yazarlarımıza teşekkür ederim.
Keyifli okumalar,
Prof. Dr. Murat ERDAL
editor@satinalmadergisi.com